Spiral Galaksinin Görünür Işık, Kızılötesi ve X-Işını Görüntüleri

Messier 101 (M101) galaksisi, 170 bin ışık yılı alana yayılan ve büyüklük bakımından içerisinde bulunduğumuz Samanyolu’nun yaklaşık 1.5 katı büyüklüğünde bir spiral galaksidir.

Şeklinden dolayı Fırıldak (Rüzgar Gülü) Galaksi olarak da adlandırılan bu galaksi, ilk galaksi kataloğunu oluşturan Charles Messier ile birlikte çalışmalar gerçekleştiren gökbilimci Pierre Méchain tarafından 1781 yılında keşfedilmiştir. Büyük Ayı Takımyıldızının bir üyesi olarak gezegenimizden 25 milyon ışık yılı uzaklıktadır.

Bu olağanüstü bir görünüşe sahip olan galaksi, Hubble ve Spitzer uzay teleskopları ile Chandra Gözlemevi tarafından farklı zamanlarda görüntülenmiştir. Teleskopların her biri, galaksileri farklı bir ışık türünde incelemiştir. Hubble görünür ışıktaki halini, Spitzer kızılötesi ışınlarına göre, Chandra ise X-ışınına göre galaksiyi görüntüledi.

İlk fotoğraf karesi, Spitzer Uzay Teleskobu tarafından kızılötesi ışıklar kullanılarak çekildi. Kızılötesi ışık sayesinde, galaksinin toz bulutlarının sarı-yeşil renkleri net olarak ortaya çıkıyor. Bu tür yoğun toz bulutları, yeni yıldızların oluşabileceği yerlerdir. Ve bu tür yeni yıldız oluşum bölgelerini görüntülemek için kızılötesi ışınlar, görünür ışıktan çok daha iyi sonuçlar verir.

Bu görüntüde, genç ve son derece sıcak olan yıldızların ışığı ile ısınan tozlar kırmızı renkte parlıyor. Galaksinin geri kalanında bulunan yüz milyarlarca yıldız daha az belirgindir ve mavi bir sis oluşturuyor.

Hubble Görünümü
Hubble Uzay Teleskobu’nun görünümü

Ortada bulunan görüntü, Hubble Uzay Teleskobu tarafından görünür ışık kullanılarak çekildi. Görüntüdeki parlak mavi kümeler, yeni yıldızların oluştuğu bölgelerdir. Sarı renkteki merkez bölgesi, kısmen daha yaşlı olan yıldızların yoğun bir şekilde bulunmasından dolayı böyle görünüyor. Koyu kahverengi toz şeritleri ise, yıldızlararası bulutların yeni yıldızlar oluşturmak üzere çökebileceği daha soğuk ve yoğun bölgelerdir. Ayrıca, yıldızların galaksilerde nerede ve nasıl oluştuğunu incelemek için görünür ışık kullanılır.

En sağdaki görüntü ise, Chandra Gözlemevi‘nden X-ışını kullanılarak çekildi. X ışınları, genellikle çarpışmalar veya yıldız patlamaları gibi büyük miktarda enerji ortaya çıkarabilecek olaylar sonucunda oluştukları için gökbilimciler, galaksilerin içerisindeki bu tür olayların yerlerini öğrenmek için sıklıkla X-ışını görüntülerinden yararlanırlar.

Görüntüdeki beyaz noktalar, patlamış yıldızların kalıntılarını ve kara delikler etrafında aşırı hızlarda çarpışan cisimlerin gösterildiği X-ışını kaynaklarıdır. Pembe ve mavi renkler, milyon derecelik gaz ve büyük kütleli yıldız kümelerinin oluşturduğu emisyondur. Pembe emisyon, düşük enerjili X ışınlarını, mavi ise yüksek enerjili X ışınlarını gösterir. Ayrıca, X-ışınlarının kullanılmasının bir nedeni de, spiral galaksilerin içindeki kara deliklerin nasıl büyüdüklerinin anlaşılması amaçlıdır

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

yorum Yap