Ultima Thule Artık Küresel Değil

NASA’nın New Horizons(Yeni Ufuklar) uzay aracının 1 Ocak tarihinde bir Kuiper Kuşağı cismi Ultima Thule’ye yakın geçişi sırasında çekilen fotoğraflar incelendikçe yeni bilgiler edinilmeye devam ediliyor. Bu bilgilerden en sonuncusu 8 Şubat günü açıklandı: Ultima Thule iki küresel parçadan değil, aslında görece daha yassı iki parçadan oluşan bir cisim.

Ultima Thule’nin ilk yayımlanan görüntülerinde iki farklı küresel cismin birleşmesiyle oluşan bir cisim gibi görünüyordu. Hatta ilk görüntüsü bu yüzden kardan adama benzetilmişti. Fakat ilerleyen süreçte Ultima Thule’ye yaklaşma ve ayrılış sırasında çekilen fotoğrafların detaylı olarak incelenmesi ile bu cismin yan profil görüntüleri ile ön profil görüntülerinin birbirinden tamamen farklı olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine tekrar toplanan New Horizons ekibi, cismin asıl görünüşünü oluşturmak amacıyla tüm fotoğrafları analiz ederek, aşağıdaki görüntüyü oluşturdular.

Ultima Thule Yassı Görüntü
Ultima Thule’nin New Horzions ekibi tarafından oluşturulan yeni görüntüsünün, ilk görüntüsü ile karşılaştırması

Bu görüntüler neden daha öncesinde ortaya çıkmadı?  Bunun başlıca nedeni görüntülerin en yakın olduğu andan, son görüntünün alındığı ana doğru incelenmesidir. NASA’nın yayımladığı ilk görüntüler uzay aracının yaklaşırken çektiği fotoğraflardan oluşturulmuştu. Yeni düzenlemeye sebep olan görüntüler ise, uzay aracının Ultima Thule’ye en yakın olduğu andan yaklaşık 10 dakika sonrasında çekilmiş görüntülerdi. Ve bu görüntüler sabit bir yerden değil, saatte yaklaşık 50 bin kilometre hızla giden bir uzay aracından çekildiler.

Ultima Thule (2014 MU69) Animasyon
Ultima Thule’ye 8,862 kilometre uzaklıkta bulunan New Horizons uzay aracının çektiği 14 fotoğrafın birleştirilmesiyle oluşturulan animasyon

Ama asıl süreç “Ultima aslında küresel değil mi?” sorusu sorulduğu anda başladı. Çünkü, Güneş’ten yaklaşık 6.8 milyar kilometre uzaklıktaki bir cismi incelemek hiç kolay olmadı. New Horizons ekibi yaklaşırken kullandıkları Güneş ışığını, cismi geçmeye başladıkları anda doğal olarak bulamadılar. Cismin yüzeyinin neye benzediğini bulmak açısından epey zorlu bir süreç yürütüldü.

Animasyondan anlaşılacağı üzere ön bölümdeki ışık arka bölümde zifiri karanlığa yerini bırakıyor. Ekip bu aşamada Ultima Thule’nin şeklini anlamak için fotoğraflarda arka plandaki yıldızları kullanmayı denedi. Bu yöntem şöyle işledi: Arka plandaki yıldızlar ne zaman cismin arkasından çıkıp görünür hale geliyorsa, o düzlem için orası cismin bittiği yer kabul edildi. Ve yüzlerce fotoğraf üzerinde yapılan yer belirlemeler sonucunda kesin sonuca ulaşıldı.

Bu keşifteki zorluklar, Güneş ışığının yaklaşık 7 milyar kilometredeki etkisi düşünüldüğünde, gelecekte Kuiper Kuşağı’nın daha derinlerine yapılabilecek keşif uçuşları için daha farklı teknolojilerin kullanılması gerekliliğini gösterdi.

İlginizi Çekebilecek Diğer Konular

yorum Yap