Gece gökyüzüne çıplak gözle baktığımız zamanlarda, sadece Satürn’e kadar olan gezegenleri, Güneş’i ve Ay’ı biliyorduk. Ardından, teleskobun icat edilmesiyle bu alan biraz daha genişledi ve yeni keşifler yapmaya başlandı. Sonrasında öğrendik ki, aslında sadece Güneş Sistemi içerisini keşfedebilmişiz. Ve Dünya’nın içerisinde bulunduğu bu sistem gibi trilyonlarca dahası, bu yıldız sistemlerini barındıran çok sayıda galaksinin var olduğunun farkına vardık.
Artık bazı şeyleri biliyor, fakat daha yakından neye benzediklerini veya Dünya dışında yaşamın mümkün olup olmadığını bilemiyorduk. Bu keşfetme duygusu sebebiyle, uzay araçları geliştirmeye başladık. Ve ilk önce Ay’a sonrasında Güneş Sistemindeki gezegenlere uzay araçları göndermeye başladık.
Yıl 1970’lere geldiğinde ise, Güneş Sistemi içerisinde genel bir keşif yapacak ve buradan Güneş Sisteminin sınırlarına olan yolculuğuna başlayacak Voyager 1 ve 2 uzay araçları kısa aralıklarla fırlatıldı. Amaç Güneş Sistemi içerisindeki bazı gezegenleri görüntülemek olsa da, aslında merak edilen soru şuydu: Güneş Sistemi ne kadar büyük?
Voyager 1 uzay aracı 40 yıldan fazla süredir uzayda hareket halinde ve 2020 itibariyle Güneş’ten 22,2 milyar kilometre uzaklıkta bulunuyor. Fakat, uzay aracından alınan veriler gösteriyor ki, bu mesafede bile hala Güneş’in kütlesel çekiminin etkisinden kaçmayı başaramadı.
Voyager 1’in geçtiği Heliosfer ismi verilen alan yaklaşık 15 milyar kilometre uzaklıkta başlayan Güneş’in manyetik alanının bitiş bölümüdür. Teorik olarak, burası Heliosfer ile Yıldızlararası Ortamı birbirinden ayırdığı için etki alanının sınırı olarak kabul edilir. Fakat, bundan çok daha fazlası vardır.
Güneş Sisteminin Sınırı ve Oort Bulutu
Yıldızlararası Ortam’da Güneş Sistemini tamamen sardığı ve genellikle kuyruklu yıldızların oluşum yeri olarak görülen devasa Oort Bulutu bulunuyor. Tıpkı Kuiper Kuşağı veya Asteroit Kuşağı gibi belli bir bölgeye yayılmış sayısız cismin oluşturduğu bu alan, boyut bakımından Güneş Sisteminin en büyük bölümüdür.
Neredeyse yok denilebilecek kadar az veriye sahip olunan bu bölgede, Güneş’in zayıf yer çekimsel alanı sebebiyle cisimler çok yüksek hızlara çıkabildikleri düşünülüyor.
Güneş’ten Oort Bulutuna olan mesafe o kadar büyüktür ki, kilometreler ile tarif etmek yerine Güneş Sistemindeki uzak mesafeleri açıklamak için kullanılan astronomik birim ile tanımlamak daha yararlıdır. Bir astronomik birim (AU) Dünya ile Güneş arasındaki mesafedir. Pluto’nun eliptik yörüngesi, 30-50 AU arasındadır. Bununla birlikte, Oort Bulutunun Güneş’ten 2.000 ile 5.000 AU arasındaki bir mesafede başladığı tahmin edilirken, Güneş’ten 10.000 hatta 100.000 AU mesafeye kadar uzandığı düşünülmektedir.