Keşfedilen ilk yıldızlararası cisim olan Oumuamua asteroidi nereden geliyor ?
Geçtiğimiz günlerde yıldız sistemleri arasında geçiş yapan ilk cismin Uluslararası Uzay Birliği tarafından keşfedildiği duyuruldu. 15 Kasımda yapılan bu duyuruda, astronomi tarihi için kilometre taşı niteliğinde bulunan bu asteroide Hawaii dilinde, “uzaklardan gelen ilk haberci” anlamı taşıyan Oumuamua asteroidi ismi verildiği belirtildi.
Hawaii adasında bulunan Pan-STARRS-1 teleskopu tarafından ilk olarak keşfedilen Oumuamua, o dönemde bir kuyrukluyıldız olarak sınıflandırılmıştı. Fakat ardından yapılan araştırmalar sonucunda, kuyrukluyıldızların bir bölümü olan “Koma” isimli yapıya sahip olmadığı belirlendiği için cismin asteroid olarak sınıflandırılmasına karar verilmişti.
Uluslararası Uzay Birliği ayrıca Oumuamua isimli asteroide her yeni keşfedilen cismi tanımlarken kullanılan kodlamadan farklı olarak ilk defa farklı bir harf kullandı. Bu kodlamaya göre, asteroid artık 1I/2017 U1 ismiyle tanımlanacak.
Geçmişte keşfedilen asteroid ve kuyrukluyıldızlar C ve A harfleriyle tanımlanırken, burada ilk kez I harfi, yani “Yıldız Sistemler Arası” ifadesi yer aldı.
Oumumua’nın sınıflandırılmasının ardından, asteroidin yörüngesinin şeklini öğrenmeye yönelik araştırmalar yapılmaya başlandı. Böylece bu yıldızlararası seyahat eden asteroidin nereden geldiği ile ilgili bilgiye ulaşılmaya çalışıldı.
Herkesin aklındaki en merak edilen soru bu asteroidin nereden geldiği oldu. Bununla ilgili bir çok çevreden sayısız teori gelse de (hatta bazıları bunun bir uzaylı üssü olduğunu bile ileri sürüyor.) çoğu kişinin hem fikir olduğu bir teori de ortaya çıktı. Oumuamua’nın yörüngesinin hiperbolik olduğunun öğrenilmesinin ardından astronomların yaptıkları hesaplamalara göre, asteroidin kuzeydeki Lyra takımyıldızlarında bulunan en parlak yıldız olan Vega’dan geldiği teorisi, bu yıldızlararası asteroid için üretilen diğer teoriler arasında galip ayrılmış gibi görünüyor.
Oumuamua’nın hızının 95.000 km/saat olduğu düşünüldüğünde, asteroidin 300.000 yıl önce Vega yıldız sistemini terk ettiği ortaya çıkıyor. Eğer ki bu teori kanıtlanırsa, aynı zamanda asteroidin milyonlarca yıldır Samanyolu Galaksisi içerisinde oradan oraya seyahat ettiği de geçerlilik kazanacak gibi görünüyor.